• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
  • Ölümün Hikâyesi
  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan
  • Gönül Elçileri Konuşuyor!
  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci
  • Rahmet Dolu Misafir
  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?
  • Yeni Dünyanın Ebabilleri
  • Bu Da Geçer Ya Hu
  • Tüm Mutluluklar Yürekte
  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer
  • Ecdada Vefa(!)
  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?
  • Bireycilik Tufanı
  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan
  • Şu 10 Kişinin Cennetlik Olduğunu Duydum
  • GENÇ Dergisi Haziran 2022 Dosyası #1
  • ANASAYFA
  • Vurgu
  • Doktorlar Kalbimizde Bir Sızıdır

Doktorlar Kalbimizde Bir Sızıdır

08.03.2016 08:21
Vurgu
3329

Ümit Aksoy

Atalar ne de güzel söylemiş. Belki de tam da bu yüzden eskiden şifa dağıtılan yerler şimdilerde hastaların kaldıkları yerlere dönüşmüş durumdalar. Şifa vermeyen hastaneler: Cehaletimizle ne kadar övünsek azdır.

Hastanedeyiz. Annem rahatsız. Beyindeki damarlardan birisi (bir kez daha) tıkandı ve biz de hastanedeyiz bu nedenden dolayı. Eh, kimse hastaneye gelmek, daha doğrusu hastaneye “düşmek”, orada kalmak, yatmak, akşamı orda edip, gece yarıları sandalyede yatmak istemez. Bu böyle elbette işte ama yine de hastane diye bir yer var ve bizler çeşitle nedenlerle oralara gitmek zorunda kalıyoruz vakit vakit. Bütün bunlarla birlikte burada söylenmesi gereken asıl nokta ise ne türden bir hastaneye gitmek zorunda kaldığımızla, yani ne türden bir hastaneye “düştüğümüzle” ilgilidir esasında. Dolayısıyla asıl önemli olan, yalnızca ne yapılırsa hastaneye düşülemeyeceğiyle ilgili olmayıp, bir şekilde düşülmek zorunda kalınan (söz konusu bu) yerin nasıl bir yer olduğuyla veya olması gerektiğiyle ilgilidir. Bu anlamda düştüğünüz hastanenin fiziki şartlarının mümkün olduğu kadar iyi olması en çok önemsenen noktaların başında gelmektedir hiç şüphesiz. Bununla birlikte bu fiziki şartlardan daha önemli olan nokta belki de başta doktorlar olmak üzere bütün bir “hastane teşkilatıyla” (hemşireler, hasta bakıcıları, müstahdemler vs.) nasıl baş edileceğinin öğrenilmesidir aslında. Çünkü başta doktorlar olmak üzere söz konusu teşkilatla ilgili boyutlar, fiziki şartların da üstünde çok daha temelli bir ilişkiyi anlatmaktadır. Bunun nedeniyse başta söz konusu mekanizmayı işleten unsurların tam da bir hastaneyi çekip çeviren bilgi mekanizmasına sahip olmalarıyla ilgilidir elbette. Ve doktorlar bütün bu mekanizmanın/teşkilatın temel noktası olarak (Kalbi mi demeliydim yoksa?) bizlere gülümsemektedirler.

İktidarla kafayı bozan Fuko`nun iktidarla ilgili temel malzemesi “bilgi”dir. Onun için tam da bilgi üzerinden işleyen bir mekanizma vardır dört bir yanımızı kuşatan. Buna göre, bilgiye sahip olan güçlüdür. Buysa Niçe`nin daha önce formülize ettiği “güç istenci”nin daha rafine ve iyiden iyiye detaylandırılmış bir şekilde ifadesiydi esasında. Burada Fuko`nun iktidar kuramı üzerine uzun uzadıya girmek niyetinde değilim. Bizim için bu noktada önemli olan husus, modern iktidar mekanizmasının yahut aygıtının temelde bilgi üzerinden işlediğiyle ilgili durum olmalıdır. Bu anlamda söz konusu “bilgi iktidarının” cisimleşmiş bir örneğini hastane mekanizmasının kalbi olan doktorlara baktığımızda görmek mümkündür esasında. Ve hastanede bulunmak durumunda kaldığım son bir haftada gözümün içine sokulan temel şey, tam da bu bilgi iktidarıyla ilgili noktaydı ne yazık ki.

Denilebilir ki, hastane denilen bir yerde, bizler neredeyse tam olarak karşımızdaki “uzmanlara” teslim olmuş durumdayızdır. Ellerimiz ve kollarımız bağlı bu uzmanlar karşısında. Bize verdikleri ilaçlar, yaptıkları testler ve nihayet uyguladıkları tedavi programları konusunda en ufak bir “bilgi”miz dahi yoktur. Dolayısıyla bu noktada istesek de onların “işlerine” karışmak gibi bir gücümüz yani lüksümüz bulunmamaktadır. Öte yandan doktor dediğimiz bu uzmanların bizler üzerinden sağladıkları meşruiyet ile ilgili olarak söz konusu “uzmanların” (yani doktorların) hayli yanıldıklarının da burada kaydını düşmemiz gerekmektedir. Onların bizler üzerindeki temel meşruiyet güçleri sahip oldukları bilgiden çok bizlerle kurdukları ilişkinin “biçimiyle” ilgilidir. Başka bir şekilde söyleyecek olursam, zaten onlar bilmeleri gerekenleri biliyorlardır ve bizler de buna kani olmuş bir şekilde onlara muhtaç durumdayızdır. Ama asıl sorun oluşturan nokta, onların bizler üzerindeki esas anlamları bizlere göstermedikleri saygı ve hassasiyetle ilgilidir. Dolayısıyla söz konusu ilişkideki meşruiyeti sağlayan nokta “bilgi”den çok “saygı”yla ilgilidir ve sevgili doktorlarımızda olmayan da tam da budur. Burada “saygı” dediğimiz unsur bir ilişkideki temel özü oluşturur. Denilebilir ki saygı (siz bunun adına başka bir şey de diyebilirsiniz), bizlere herhangi iki insan arasındaki ahlakın var olup olmadığını anlattığı oranda söz konusu ilişkinin kendisini var ettiği “atmosferi” yani anlam dünyasını oluşturur. Ve sevgili doktorların sahip oldukları “bilgi” ancak ve ancak böylesi bir anlam dünyası içerisinde bir “değer” haline gelebilir. Aksi takdirde bilgisi olan fakat arkasından “küfür” edilen yani meşruiyeti olmayan içi boş bir unsura dönüşmektedir doktorlarımız.

Cehaletin eskiden, yalnızca bilgiyle ilgili olduğunu sanır ve karşımdaki kişinin cahil birisi olduğunu düşünmem için, onu bilirse bilgili bilmez ise cahil bırakacak bilgiye (ki bu teknik bir bilgi olurdu çoğunlukla) sahip olamamasının yeterli olduğunu sanırdım. Geçen zaman içerisinde anlamış oldum ki, asıl cehalet tam da cahil olduğunu bilmeyecek kadar bir cahilliğin içerisinde olmakla ilgiliymiş. Herhangi bir konuda sadece bilmeyene cahil; bilmeyip, bilmediğini de bilmeyene “-echel-” en cahil; bilmeyip, bilmediğini de bilmeyen, üstüne bir de her şeyi bildiğini zanneden kimselere de “cehl-i mürekkep” ya da “cehl-i mük`ab” yani katmerli cahil ya da halk arasındaki ifadesiyle zır cahil denir. Ve modern zamanların bu anlamıyla en cahil insanlarının tam da başta doktorlar olmak üzere bütün bir hastane sisteminin parçası olan insanlar olduğunu söylemek hiç de yanlış olmasa gerek sanırım. Cahillik, gerçekten yaşta değil baştaymış: Atalar ne de güzel söylemiş. Belki de tam da bu yüzden eskiden şifa dağıtılan yerler şimdilerde hastaların kaldıkları yerlere dönüşmüş durumdalar. Şifa vermeyen hastaneler: Cehaletimizle ne kadar övünsek azdır.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

  • Ölümün Hikâyesi

  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

  • Gönül Elçileri Konuşuyor!

  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

  • Rahmet Dolu Misafir

  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?

  • Yeni Dünyanın Ebabilleri

  • Bu Da Geçer Ya Hu

  • Tüm Mutluluklar Yürekte

  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer

  • Ecdada Vefa(!)

  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?

  • Bireycilik Tufanı

  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan

  • Şu 10 Kişinin Cennetlik Olduğunu Duydum

  • GENÇ Dergisi Haziran 2022 Dosyası #1

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • Tümü

Benzer Yazılar

Bir Çift Selamınıza Güveniyorum
Bir Çift Selamınıza Güveniyorum
Keşke "Bana ne zaman iste...
Nasılsa Düşürmezler, Nasılsa Şampiyon Yapmazlar
Nasılsa Düşürmezler, Nasılsa Şampiyon Yapmazlar
Ülkemizde küme düşmenin v...
Doktorlar Kalbimizde Bir Sızıdır
Doktorlar Kalbimizde Bir Sızıdır
Atalar ne de güzel söylem...
Gariban Ablalara Sevgilerle
Gariban Ablalara Sevgilerle
Batı tipi düşünme ameliye...

Genç Dergisi 189. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

Bir Selam Bin Kelam Doğurur, Bakarsın Kalpleri İslam`la Yoğurur

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

Ölümün Hikâyesi

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

Gönül Elçileri Konuşuyor!

Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8021306

Bagamoyo Afrika... 4913469

Kasım Sayımız Çıktı! 3348217

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1163173

En Güzel Cuma Hediyeleri! 281502

10 Soruda Sen Kimsin? 261460

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 161881

07.08.2022

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

01.08.2022

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

01.08.2022

Ölümün Hikâyesi

31.07.2022

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

29.07.2022

Gönül Elçileri Konuşuyor!

26.07.2022

Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

24.07.2022

Rahmet Dolu Misafir

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2022 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS