Mehmet Erturan
Zamanı gelmiş bir fikri engelleyecek hiçbir güç yoktur.
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu, geçtiğimiz haftalarda internetteki bazı haber sitelerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından özel yetkiyle affedildiği iddiasıyla gündeme geldi. İddiaların ardından Cumhurbaşkanlığı makamından bir açıklama geldi ve söylentiler yalanlandı. Açıklamada Mirzabeyoğlu hakkında bir inceleme başlatıldığı ama af konusunda bir gelişme olmadığı belirtildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise geçtiğimiz yıllarda katıldığı bir programda Salih Mirzabeyoğlu ve Yakup Köse’nin durumu kendisine hatırlatıldığında her iki konunun da takipçisi olduğunu ve arkadaşlarına gerekli çalışmayı yapmaları için talimat verdiğini söyledi.
Kim Bu Adam?
Salih Mirzabeyoğlu 57 eserlik külliyata sahip bir mütefekkir. 16 yıldır ceza evinde ve 13 yıldır yalnız başına üç metrekarelik bir hücrede tecritte. 2005’ten itibaren ‘telegram’ yani ‘zihin kontrolü’ işkencesine maruz kalıyor. Suçlandığı şeyleri kabul etmediği için yeniden yargılanma veya af talebinde bulunmuyor. Şu an ömrünün 64. yılında. Avukat Güven Yılmaz, Salih Mirzabeyoğlu’nun 28 Şubat döneminde yaşadığı yargı sürecini şu şekilde özetliyor;
“Salih Mirzabeyoğlu, Üstad Necip Fazıl tarafından ‘fikir haysiyeti çilesinin müstesna genci’ diye tarif edilmiş bir fikir adamı. İBDA (İslamî Büyük Doğu Akıncıları) fikriyatını kuran ve temellendiren bir isim. Aralık 1998’de çocuklarını okuldan alırken Terörle Mücadele ekipleri tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden eşi ve çocuklarının yanından alınmış ve Terörle Mücadele şubesine götürülmüştür.
Okuldan alınma kısmı dosyaya sanki hücre evinde baskın yapılmış ve alınmış gibi yansıtıldı. Buna göre de bir tutanak tanzim edildi. Bir ay sonra yani 1999’un başında da iddianame hazırlandı. Çok seri ve hızlandırılmış bir şekilde davası görüldü ve 2001 yılında da idama mahkûm edildi. Ertesi yıl Yargıtay bu hükmü onadı fakat aynı yıl Ağustos ayında idam cezasının kaldırılmasıyla cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi.”
İBDA-C’nin Yapısı
İBDA-C (İslamî Büyük Doğu Akıncıları Cephesi) adem-i merkeziyetçi/merkezî, lideri olmayan bir yapılanmadır. İBDA fikrinden ilham alan bir takım cephelerce kurulmuştur. Bu tür organizelerde ‘kendinden zuhur’ denilen bir durum söz konusudur. Yani kişiler kendisine belli bir hedef ve yöntem belirleyerek ayrı ayrı gruplaşabilir ve kimseden emir almaksızın kendi grubu içinde faaliyet gösterir.
Ülkeye 28 Şubat darbesini vuran zihniyet meselenin bu tarafını görmezden gelerek, ortada bir örgüt varsa bunun da bir merkezi ve fikir babası vardır deyip eski ceza kanunun 146. maddesine dayanarak ‘Devletin anayasal düzenini silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek’ten dolayı Salih Mirzabeyoğlu hakkında dava açtı.
Avukat Mehmet Ali Bulut’un ifadesiyle 28 Şubat dönemi DGM’leri (Devlet Güvenlik Mahkemesi) İstiklâl Mahkemesi gibi çalışıyordu. Güdümlü yargı kararları birbirinden farklı gruplar olan İBDA ve İBDA-C’yi birlikte hareket eden bir yapı olarak görmüş ve kararını da bu doğrultuda vermiştir.
Mehmet Metiner’i ve vicdan sahibi herkesi şoke ettiği gibi ‘Ortada sadece iddialar vardı. Hukukun esas alacağı somut belge ve delilden eser yoktu’.
Daha Yakından Tanımak İçin
Ahmet Taşgetiren, Ebubekir Kurban, Adem Özköse, Abdurrahman Dilipak, Bülent Yıldırım, Yusuf Kaplan ve Mehmet Göktaş gibi yakından tanıdığımız isimlerin Salih Mirzabeyoğlu hakkında neler söylediğini aşağıdaki videoyu izleyerek öğrenebilirsiniz.
Kendisini daha yakından tanımak istiyorsanız şu belgeseli izleyebilirsiniz:
.