• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Büyük Çocuklar
  • GENÇ Dergisi Şubat 2023 Sayısı ÇIKTI!
  • Yolcu, Hangi Haldesin?
  • Döndüm Dersem Yalan Olur
  • Kelimenin Gücü
  • Mevsimler Armonisi
  • Hâlin Haritası Engebelidir
  • Evvel Zaman İçinde
  • Esma Terbiyemiz Olsun
  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk
  • Tarık Nedir Bilir misin?
  • Ölüm Çığlığı
  • Bozulmayan Ceset
  • Rabbimiz Her Şeye Kâdir, Olur Bu İş!
  • GENÇ Dergi Aralık 2022 Sayısı ÇIKTI!
  • Hüzünlü Ezan
  • O`nu Anlamak İnsanlığı Anlamaktır
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Mezarı Unutanın Pazarı İflah Bulmaz

Mezarı Unutanın Pazarı İflah Bulmaz

02.02.2021 03:17
Genel
1311

S. Bilgehan Eren

Bugün fiyat istikrarından önce ahlâkî istikrara, enflasyonu düşürmekten önce insanî hakikati yükseltmeye odaklanmamız gerekiyor. Zira sebebi düzeltmeden, sonucu düzeltemeyiz.

Sohbet meclislerinde, dost ortamlarında, bazen de gençler tarafından en çok sorulan soru: “Bu gidiş nereye; ne olacak bu ekonominin hâli?..”

Ben de genellikle şöyle bir sual ile cevaba başlıyorum: “Ne olacak bu insanoğlunun hâli? Mezarı unutanın, pazarı iflah bulmaz. Hatta pazarında bereket de olmaz.”

Burada mezardan kasıt, sadece öldükten sonra yatılacak yer değil de, dünyada ona göre bir hayat yaşamayı belirtici bir nizam ihtiyacı elbette… Ve bu nizam, ferdî olduğu kadar, içtimaî de olmak zorunda.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olalı en az 20, bankada “treasury room”da çalışalı en az 15 ve GENÇ’te aşağıdaki paragrafı yazalı da en az 10 seneden fazla olmuş:

“Materyalistlere sorarsanız, her medeniyet belli bir iktisadî yapının biçimlendirdiği bir değerler bütünüdür. Bize göre ise durum tam tersidir; her medeniyetin kendisini temin eden değerler sisteminin biçimlendirdiği bir iktisadî yapısı vardır. Ruhçu iktisat anlayışı; insanı, iktisadî faaliyet gayesine göre değil, iktisadî faaliyeti insana göre açıklar. Yani merkezde her daim insan vardır.”

Merkezine insanı ruhî bir bütünlük içinde almayan, yaşanmaya değer hayatın her sahada ideal cevabını veremeyen hiçbir sistem felaha varamayacaktır. Zira bu bir anlamda şirktir ve şirk de aslında tevhidi parçalamak üzerine kurulu, “mutlak”ın (algının, tasavvurun) bozulmasıdır ki işte bunun müntehası da “kaos”tur. Elbette buna iktisadî alan, ekonomi de dahil.

Şimdi bu tasavvurun nasıl bozulduğuna -iktisat merkezli- kısaca değinmek için biraz geriye gidelim.

Çağdaş diye tabir edilen bilimi Orta Çağ’dan ayıran ilk gelişme Kopernik ile ortaya çıktı. Kopernik, Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü, evrenin merkezinin Dünya olmadığı fikrini ortaya attı. Peşi sıra Kepler ve Galile geldi. Kepler, gök cisimlerinin hareketlerini açıklayan temel yasaları ortaya koydu. İngiltere’de Francis Bacon deneysel bilimi savundu. Modern filozofînin babası sayılan Descartes (1596-1650) Fransa’da ortaya çıktı ve bir nevi bilimin mutlaklığını, kesinliğini savundu. Descartes’a göre bilim neredeyse matematikle eş anlamlıydı. Ve bu görüşe göre, bilimin ana gayesi tabiata hâkim olmak, kontrol etmek, evrenin efendisi olmaktı. İşte bu Dekartçı görüş bir anlamda her şeyin başlangıcı oldu.

Bu bilimsel devrimi ise her ne kadar “kafasına elma düşen” bir adam olarak tanıyorsak da aslında bir majisyen olan Sir Newton (1642-1727), deneyde vatandaşı Bacon’ı da aşarak, kendisine kadar gelen metotları-bilgileri derleyip sentezledi ve tabiat bilimlerinin dayandığı metodolojiyi ortaya koydu. Ve ilginçtir bu metot o kadar etki sahibi oldu ki sosyal bilimler sahasında da çalışmaya başlanmadan önce adeta kep gibi kafaya takıldı. Bu “kartezyen paradigma” sosyal bilimleri felsefeden ayırdı ve bir anlamda doğa bilimlerinin anlayışına mahkûm etti. Bu da temel bir yanlışa yol açtı. Sosyal ve toplum bilimlerinde (buna iktisat da dahil) fenomenleri bir makinanın parçaları gibi görüp “bilgi”yi parçaladı. İster kapitalist ister marksist olsun, sözde bilimsel yöntem de buna dayandırıldı.

Oysa işin uzmanlık tarafı bir yana, bütüncül bakış açısını kaybetmek, bu şekilde bilgiyi parçalamak; insanı, hikmeti de parçalamaktı. Mekanik tabiat anlayışı, mekanik insan anlayışına doğru evrildi ve İskoçyalı Adam Smith (1723-1790) Newton fiziğinin doğadaki denge durumundan yola çıkıp, denge kavramını.........................................................

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Büyük Çocuklar

  • GENÇ Dergisi Şubat 2023 Sayısı ÇIKTI!

  • Yolcu, Hangi Haldesin?

  • Döndüm Dersem Yalan Olur

  • Kelimenin Gücü

  • Mevsimler Armonisi

  • Hâlin Haritası Engebelidir

  • Evvel Zaman İçinde

  • Esma Terbiyemiz Olsun

  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk

  • Tarık Nedir Bilir misin?

  • Ölüm Çığlığı

  • Bozulmayan Ceset

  • Rabbimiz Her Şeye Kâdir, Olur Bu İş!

  • GENÇ Dergi Aralık 2022 Sayısı ÇIKTI!

  • Hüzünlü Ezan

  • O`nu Anlamak İnsanlığı Anlamaktır

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Büyük Çocuklar

GENÇ Dergisi Şubat 2023 Sayısı ÇIKTI!

Yolcu, Hangi Haldesin?

Döndüm Dersem Yalan Olur

Kelimenin Gücü

Mevsimler Armonisi

Hâlin Haritası Engebelidir

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8414057

Bagamoyo Afrika... 4915151

Kasım Sayımız Çıktı! 3357309

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1171201

En Güzel Cuma Hediyeleri! 283129

10 Soruda Sen Kimsin? 265601

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 163224

05.02.2023

Büyük Çocuklar

01.02.2023

GENÇ Dergisi Şubat 2023 Sayısı ÇIKTI!

16.01.2023

Yolcu, Hangi Haldesin?

16.01.2023

Döndüm Dersem Yalan Olur

16.01.2023

Kelimenin Gücü

08.01.2023

Mevsimler Armonisi

08.01.2023

Hâlin Haritası Engebelidir

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2023 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS