• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
  • Ölümün Hikâyesi
  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan
  • Gönül Elçileri Konuşuyor!
  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci
  • Rahmet Dolu Misafir
  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?
  • Yeni Dünyanın Ebabilleri
  • Bu Da Geçer Ya Hu
  • Tüm Mutluluklar Yürekte
  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer
  • Ecdada Vefa(!)
  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?
  • Bireycilik Tufanı
  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan
  • Şu 10 Kişinin Cennetlik Olduğunu Duydum
  • GENÇ Dergisi Haziran 2022 Dosyası #1
  • ANASAYFA
  • Genç Haber Merkezi
  • Gençlikteki Sır: "Ben Kimim, Ne Olacağım?"

Gençlikteki Sır: "Ben Kimim, Ne Olacağım?"

20.06.2020 14:37
Genç Haber Merkezi
1911
Gamze Çakır

Gençlik, en enerjik, en istekli, en yorulmak bilmez yaşam dönemlerimizden biri. Hatta direkt o dönemin kendisi. Gençlikten daha hareketli ve enerjik olduğumuz başka bir yaşam dönemimizin olmadığı kesindir. Bununla birlikte gençliğin yaklaşık 12-25 yaş aralığında sürdüğü bildiriliyor. Yani aslında çocukluktan çıkılmış, yetişkinliğe adım atılan; kimlik ve yaşam inşasının yapıldığı dönem. "Ben kimim, ne yapacağım, ne olacağım, neden varım?" gibi birçok sorunun tezahür ettiği dönem. 

 
Birçok hadiste, rivayette, ayette ve de sohbette gençliğe dair kıymetli sözlerin söylendiğini ve bu dönemin örnek gösterildiğini, bu dönemde yaşamaya özenildiğini duymuşuzdur. Gençliğin vermiş olduğu enerjinin heba olmaması adına birçok nasihat de işitmişizdir belki. Ya da "Ben şimdi şu yaşta olsaydım..." ile başlayan cümlelerle muhatap olmuşuzdur. Şu anda bizim deneyimlediğimiz bu dönemde ne var, nasıl bir sır saklı ki bu kadar önem veriliyor? İnsan uzağa bakmaktan yakını göremez denir ya, sanırım öyle bir şey. Yetişkinliği ya da yaşlılığı kusursuz bir şekilde inşa etmeye çalışmaktan, oralara bakmaktan gençliği kaçırıyoruz, göremiyoruz. O (c.c.), bu dönem için bizlere çok fazla nimet vermiş; enerji, istek, motivasyon, güç, dirayet, dirilik… Bu nimetlerin de hakkı var elbet, şükrü var. Ama nasıl? 
 
Hem geleceğimizi kurarken hem gençliğin hakkını vermek birçoğumuz için çok zor olsa gerek. Bunca görevin arasında sıkışıp kalmak bizleri motivasyonsuzluğa, ümitsizliğe sürüklüyor belki de. "İş için uğraşıyorum, olmuyor.", "Okul için çabalıyorum, yapamıyorum.", "Benden büyükler söylediklerime kıymet vermiyor, önemsiz görüyorlar." gibi binlerce umudunu yitirmiş ‘genç cümle’ kurabiliriz. Ancak unutmamalıyız ki; "Allah’tan ümidini ancak kafirler keser." (Yusuf, 87). Umuda vurgu ile birlikte gençliğe de birçok ayette yer verilmiştir (Kehf, 13; Vakıa, 17; Yusuf, 36). Bunlarla birlikte gençlik döneminde önemli sorumluluklar üstlenmiş birçok sahabenin varlığından da haberdarız (Üsame b. Zeyd, Mus’ab b. Umeyr, Muaz b. Cebel, Cafer b. Ebu Talip). Sanıyorum ki kişinin yaşamın amacını keşfine dönük soruları kendisine sormaya başladığı ve soruların gün geçtikçe yoğunlaştığı bu döneme bilim insanlarının, pedagogların ve de en önemlisi İslam’ın bu denli önem vermesi sebepsiz değildir. Ve bu önemin gereğini yerine getirmenin de bazı bileşenleri var denilebilir.
 
Örneğin gençlikte umutlu olmak. Hiçbir zaman, her ne hata yapmış olursak olalım, daha iyi olacağımıza dair umudumuzu yitirmemek gerek. Ve her şartta affedilebileceğimizi unutmamak. Gençliği heba etmenin en büyük nedenlerinden biridir umutsuzluk. Bu dönemin rehavetine kapılıp çok yanlış yapmış olabiliriz. Belki arkadaşlarımız teşvik etti,belki çok eğlenmek istedik, belki de ailemizden kaçıştı bu hatalar... Geri dönüp baktığımızda, bir saniye öncesine dahi, pişmansak eğer hala ışık var demektir. Pişmanlığı hissettiğimiz an o hatayı işleyen kişi değilizdir artık. Çünkü bir daha o hatayı yapmamaya, dikkatli olmaya ve kendini korumaya çalışan, umutla Allah`a tevbe eden bir genç olmuşuzdur o anda.  Bu nedenle her dönemde olduğu gibi özellikle gençlikte de umudumuzu asla yitirmemeliyiz. 
 
Gençlikte izlenecek bir diğer yol, genç çevremiz. Kimlerle görüşüyoruz, kimlerle sohbet ediyor, kimlerle geziyoruz? Hiç bitmek bilmeyen konuşma isteğimizi, gezip görme heyecanımızı, yenilik arayışlarımızı kimlerle paylaştığımız çok önemli bu dönemde. ‘Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’ sözüne istinaden bu dönemdeki sosyal çevremizi en doğru şekilde yapılandırmamız gerekliliğini belirtebiliriz. Bu nedenle fark ettiğimiz yanlışlarına rağmen arkadaşlarımızla aynı yolda yürümede ısrarcı olmamalıyız. Yapıcı ve düşünceli bir üslupla yolları ayırabilmeyi bilmeliyiz. 
 
Gençliğimizi heba etmemek için bize ışık tutacak bir diğer yöntem bir abimizin/ablamızın olmasıdır.  Belki akrabalarımızın, belki yakın çevremizin arasından böyle bir kişi ile beraber yürümek bu dönemdeki en iyi yolculuklardan olsa gerek. Gençliğin heyecanını ve arzusunu tatmış bir kişiye güvenmek, yolumuzu şaşırmak üzereyken onun nasihatlerine kulak vermek bu dönemin en büyük getirilerinden olacaktır. Ancak zihnimizin hemen önümüze sunduğu "Benim çevremde öyle kişi yok." sözüne aldırış etmeyelim. Arayalım, düşünelim, konuşalım, rica edelim. Öyle biri önünde sonunda çıkacak, Allah bizi nasiplendirsin.
 
Ve gençlikte yapabileceklerimizden bir diğeri de boş zamanlarımızı doldurmak. "Boş zamanlarında ne yaparsın?" sorusuna göğüs gere gere "Benim boş zamanım olmaz genelde" cevabını vermeye niyetlenmek. Özellikle gençlik döneminde herhangi bir işte düzenli çalışmamamızın, okulumuzun birkaç aylık dönemler şeklinde olmasının, ev işleri üstlenme sorumluluğumuzun az olmasının sonucunda kendimize kalan bolca vaktimiz olabilir. Herkeste bu böyledir dememekle birlikte birçoğumuzun bu tarz bir yaşama sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle günlerimizi dakikası dakikasına planlamakta zorlansak da en azından gün içinde nelerle meşgul olacağımızı, hangi işlere vakit ayıracağımızı planlamaya çalışmalıyız. Nereye gideceğiz, kimlerle görüşeceğiz, ne okuyacağız, ne yazacağız gibi sorulara cevap bulma çabasıyla aslında okuma-yazma-öğrenme-istişare alışkanlıklarını da kazanmış olacağız.  Bu yollarla ve daha fazlasıyla gençliğimizi heba etmeyebiliriz, etmemeliyiz; velhasıl, gençliğin hakkını vermeliyiz.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Gamze Çakır

1997 yılında İstanbul/Güngören’de doğdu. İlk çocukluk yıllarında Kasımpaşa’ya taşındılar ve yaşamının 16 yılını orada geçirdi. Yazı ile kurduğu ünsiyet, çocukluk yıllarında renkli defterlere yazdığı günlüklere uzanıyor. Günlüklerini açıp tekrar tekrar okumayı seviyor, her defasında yazdıklarına tebessüm ediyor. Geçmişin yazılı ve masum izleri olduğu için bu defterlere ayrı bir bağlılığı var. Şu a...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

  • Ölümün Hikâyesi

  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

  • Gönül Elçileri Konuşuyor!

  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

  • Rahmet Dolu Misafir

  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?

  • Yeni Dünyanın Ebabilleri

  • Bu Da Geçer Ya Hu

  • Tüm Mutluluklar Yürekte

  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer

  • Ecdada Vefa(!)

  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?

  • Bireycilik Tufanı

  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan

  • Şu 10 Kişinin Cennetlik Olduğunu Duydum

  • GENÇ Dergisi Haziran 2022 Dosyası #1

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • Tümü

Benzer Yazılar

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
Peki doğan ne? Elbette ke...
Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
Hz. Abdullah (ra) öyle bü...
Ölümün Hikâyesi
Ölümün Hikâyesi
Vefat eden kişi gibi düşü...
Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan
Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan
Yeryüzüne gönderilmiş ilk...

Genç Dergisi 189. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

Bir Selam Bin Kelam Doğurur, Bakarsın Kalpleri İslam`la Yoğurur

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

Ölümün Hikâyesi

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

Gönül Elçileri Konuşuyor!

Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8021315

Bagamoyo Afrika... 4913477

Kasım Sayımız Çıktı! 3348276

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1163183

En Güzel Cuma Hediyeleri! 281508

10 Soruda Sen Kimsin? 261483

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 161887

07.08.2022

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

01.08.2022

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

01.08.2022

Ölümün Hikâyesi

31.07.2022

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

29.07.2022

Gönül Elçileri Konuşuyor!

26.07.2022

Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

24.07.2022

Rahmet Dolu Misafir

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2022 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS