Fahrettin Çimen
Maalesef Yemen deyince; aklımıza savaş, açlık ve ölüm geliyor son yıllarda. BM verilerine göre sadece 2018’de 38 bin çocuğun açlıktan öldüğü Yemen, tarihin en büyük insani krizlerinden birini yaşıyor. Neredeyse her metrekaresinde petrol, doğalgaz veya kıymetli maden olan bu güzel ülke, paylaşılamıyor, yok edilmek isteniyor. Tüm dünyanın gözleri önünde, 21. yüzyılın dünyasında, yüzlerce liraya iftar sofraları kurduğumuz bu çağda, insanlar açlıktan ve susuzluktan ölüyor... İşte bu ay buradan bir misafirimiz var: Raed Batıs. Kendisinden hem bunları hem de Türkiye’ye gelişini, hikayesini dinliyoruz...
Kısaca seni tanısak? Ne kadar zamandır Türkiye’desin, ailen nerede?
Türkiye’ye 2013 yılında geldim. Liseyi İstanbul’da okudum, şu anda da Marmara Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde birinci sınıfta okuyorum.
14 kişilik kalabalık bir ailem var. Babam ve bir abim şu an S. Arabistan’da, diğer aile fertlerim ise Yemen’deler.
Onları özlüyor musun?
Evet, hem de çok. Ama eğitimim; kendimi geliştirerek hem onlara hem de geri döndüğümde ülkeme faydalı olabilmem için burada kalmam gerekiyor. Ayrıca Türkiye benim için çok özel bir ülke ve burada çok şey öğrendim.
Türkiye serüvenin nasıl başladı? Biraz bu yolculuğu dinlesek...
Yemen’deyken İngilizce kursuna gidiyordum. Bir gün hoca bizden, ileride gitmek istediğimiz yerleri yazmamızı istemişti. Arkadaşlarım Yemen’deki şehirleri yazmışlar, benim aklıma ise sadece Türkiye geldi ve Türkiye’yi yazdım. Yazıyı hocaya teslim ettiğimde gitmem imkansız olduğu için tüm sınıf bana gülmüştü... Fakat ben bunu önemsemedim. 9. sınıfı bitirdikten sonra hocam beni yanına çağırdı ve biraz konuştuktan sonra “Türkiye’ye gitmek ister misin?” diye sordu. İlk başta şaka zannettim ama sonra şaka olmadığını anladığımda gerçekten çok sevindim ve tabii ki kabul ettim. Ama bir sorun vardı: Nasıl gidecektim? Zira maddi olarak durumum iyi değildi...
Yemen Halkı Türkleri Çok Sever
Hocam, “Bir burs var” dedi. “Türkiye’den bir okul başarılı bir öğrenci istiyor, bizde seni seçtik” diye ekledi. Aradan bir iki ay geçtikten sonra hocam beni aradı, Türkiye’deki okulun müdürünün benimle mülakat yapmak istediğini söyledi. Müdür Bey bana Türkiye hakkında sorular sordu: Yemen’deyken Osmanlı Tarihi’ni okumuştum, ben de bunlardan bahsettim. Türkiye’yi çok seviyordum; Yemen halkı da Türkleri çok sever. Bu ülkenin geçmişte Yemen’de de hakim olduğunu, sınırları içinde olan her yerde adaletle, kardeşlikle, barışla hükmettiğini biliyordum... Müdür Beye, Türkiye’de okuyup ileride Yemen’e dönerek ülkeme faydalı bir insan olmak istediğimi söyledim...
Hamdolsun mülakat iyi geçti ve Türkiye’ye geldim, liseyi İstanbul’da okudum, şimdi de bahsettiğim gibi üniversitedeyim.
Yemen’den bahsetsek biraz da? Yemen’e dair çokça şiir, türkü, yazı var... Bir de “mutlu Yemen” diye bir tanım var. Nedir bu?
Yemen: Orta Doğu’da, Umman Denizi, Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında, Umman’ın batısında S. Arabistan’ın güneyinde yer alan bir ülke. Ülkemizin yüzde 40’ı çöl, yüzde 60’ ise yeşil alan. Başkent Sana’nın ılıman bir iklimi var. Güneye doğru gidildikçe hava ısınıyor. Zengin petrol ve demir yataklarımız var. Nüfusumuz birkaç yıl öncesinde 28 milyon civarındaydı.
Yemen Eskiden Çok Mutlu Bir Yerdi
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) Yemenliler için “Size Yemen ahalisi gelmiş bulunuyor. Onlar kalpleri pek zayıf, yürekleri pek yufkadır. Fıkıh (derinliğine din bilgisi) Yemenlidir, hikmet de Yemenlidir.” (Müslim) buyuruyorlar. Yemen, dediğiniz gibi eskiden çok mutlu, huzurlu bir yerdi. Ama şu an savaşla, insanlık kriziyle mücadele ediyor... 2014 yılından bu yana iç savaşın etkisiyle birçok kentimiz, tarihi eserimiz, doğal kaynağımız büyük zarar gördü.
Savaş nasıl başladı? “Arap Baharı” Yemen’i nasıl kuşattı?
Biz Yemen’de hiçbir zaman lüks içinde yaşamadık. Güçlü bir hükumetimiz olmadı; eğitim seviyemiz düşüktü. Halkın yarısı hükümete çalışıyordu.
Yemen’in tarihine, yeraltı kaynaklarına rağmen devrilen cumhurbaşkanımız iyi bir sistem kuramadı... Ülke gittikçe fakirleşmeye ve zorluklarla karşılaşmaya başladı. Halk 2011 yılına kadar dayanabildi; ardından Tunus’ta başlayan Arap Baharı Yemen’e de sıçradı. Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih S. Arabistan’ın desteğiyle hükumetten indirildi ve tek seçimle geçici hükumet kuruldu.
Savaşı Bahane Bildiler...
Kurulan yeni hükümette Yemen’in geleceği ile ilgili ve geçmişteki bütün sorunları çözmeyi amaçlayan ulusal, Yemen’deki her kesimden temsilcilerin olduğu bir diyalog vardı. Ancak 2014 yılında bir darbe girişimi oldu ve iç savaşın fitili ateşlendi. Mevcut cumhurbaşkanı S. Arabistan’a kaçtı ve Arap ülkelerinden destek istedi. Kısa zamanda Arap ülkelerinin birlikte olduğu bir koalisyon kuruldu. Tabii savaşı bahane bilip Arap olmayan bazı ülkelerin de müdahil olduğunu gördük... Koalisyon havadan vuruyor, ulusal ordu karadan savunuyordu. Husiler Aden’e kadar geldiler ve ne zaman Husiler yenilecek olsa ateşkes ilan edildi ve Husiler kendini toplayınca yeniden saldırıyordu.
Basına yansıyan haberler, açlıktan çocukların ölmesi, susuzluk gibi durumların gerçekliği, yansımayan tarafı var mı?
Yemen’de savaşın olmadığı yerlerde mülteci kapları kuruluyor. Kamplarda yaşam gerçekten çok zor. Su, elektrik yok. Soğuk havalarda insanlar ısınmakta zorluk çekiyor. Ayrıca çamur ve sel taşkınları ile karşı karşıyalar... Ciddi ekonomik sorunlar var ve açlık, susuzluk ile mücadele halindeyiz. Arap koalisyonu bütün limanları ve havalimanlarını kapattı. Maalesef insanlar açlıktan ve susuzluktan ölüyorlar; fotoğraflar sadece bir kısmını gösteriyor... Medyaya yansıyanlar orada yaşanan insanlık suçunun yarısı bile değil.
Husiler önüne geçen herkesi öldürdü. Dertlerinin sadece özgürlük vs. olmadığını yaptıkları katliamlardan anlayabilirsiniz. Onların yaptığı katliamları medya yansıtmıyor. Ve biz onların neden masum insanları öldürdüğünü bilmiyoruz...
Sömürgeciler Ellerini Çekmedikçe Savaş Bitmeyecek
Peki sence bu savaş nasıl biter? Nasıl bitecek bu zulüm?
Savaşlar sadece insanların özgürlükleri, daha iyi bir dünyada yaşamaları için olmuyor... Bunu Suriye’den de görüyoruz. Savaş, hiçbir zaman iyi neticesi olan bir şey değil; her halükarda insan ölüyor. Kaldı ki biz Müslümanız ve sırf bunun için bizim hayatımızı değersiz gören bir Batı dünyası var. Ülkemdeki bu savaş da sömürgeci ülkelerin elleri çekilmedikçe herhalde bitemeyecek...
Sizler Çok Özel İnsanlarsınız
Yemen’de medya, sivil toplum ve yardım kuruluşları Husilerin yönettiği yerlere gidemiyor. Husiler için insan olmanızın, canlı-kanlı olmanızın bir önemi yok; sizi öldürmekten keyif alıyorlar... Sizlerin bildiği ve yansıtılan şeyler ne yazık ki büyük zulümlerin sadece küçük bir kısmı. İnanıyoruz ki bu savaş bir gün bitecek ve biz ülkemizi teröristlerden kurtaracağız. Onca zorluğa, açlığa, savaşa rağmen eğitime hâlâ önem veriyoruz. Bence Yemen’i savaştan eğitim kurtaracak. Bunda Türkiye’nin çok desteği var. Siz, yeryüzündeki en özel insanlardansınız. İnşallah burada okuyan gençler Yemen’in geleceği olacak ve bu savaş daha fazla uzamadan bitecek...