Benim sözlüklerim çok iyi arkadaşlarımdır!
En iyi arkadaşlarımdır diyemem belki ama sözlüklere meftuniyetim var!
Hayır, kelime romantiği, dil muhafızı değilim!
Beni yanlış tanımasın kimse. Kelimeleri korumaya çalışmıyorum, onları saklamaya çalışmıyorum!
Saklarsam bozulur onlar, bilirim!
Kullandıkça yaşar onlar!
Ve dünyanın hiç bir kelimesine düşman değilim, hiç!
Taraf gazetesinin “En sevmediğiniz kelime hangisidir?” sorusuna “Sevmediğim hiç bir kelime yok!” dediğinde Rasim Baba’ya bir kez daha bir kez daha aşık oldum!
İyi ki sevmişim Rasim Babayı!
Canım Rasim Özdenören!
Kafa önce bir karışacak!
Kafa Karıştıran Kelimeler kitabı ile Rasim Özdenören’in Ali Ünal’ın Kur’an’da Temel Kavramlar’ını nasıl da dikkatle okumuştum. Mehmet Doğan’ın Büyük Türkçe Sözlük’ü o zaman daha ince idi. Lisedeydim. Ortaokuldayken daha da ince idi. Yıllar geçtikçe kalınlaştı, kelimeleri arttı Mehmet Doğan’ın sözlüğünün.
Doğan’ın sözlüğü üstünkörü bilmediğim kelimelerin anlamını öğrenmek için kullandığım bir sözlüktü. Ali Ünal’ın sözlüğünden ise millet kavramını öğrenmiştim. Ali Ünal’a ne kadar müteşekkirim, anlatamam. Milliyetçilik ile Kur’an’daki milliyet’in ne demek olduğunu bu kitapla görmüş olmak bana muhafazakarlık ile Müslümanlık arasındaki farkları da net göstermişti daha lise2’de iken.
Ali Ünal’ın bir nevi sözlük diyebileceğimiz kitabı ile bir kısım kelimelerin Kur’an’da geçen anlamları olduğunu ve bu anlamları bir şekilde dikkate almak gerektiğini daha net fark etmiş oldum.
Kafa Karıştıran Kelimeler kitabını ise daha önce okumuştum. Lise 1’deydim. Kitap bende devrim etkisi bırakmıştı. Evet, dindarca bir hayatı savunuyordum, kendimi Müslümanlardan sayıyordum ama bilinçle tanışmam Rasim Özdenören’in kitapları ile olmuştur.
Bilinçli ve aşırı iştahlı bir halde sözlüklere dalmam Bekir Topaloğlu- Hayreddin Karaman’ın Arapça Türkçe Kamusu ile olmuştur. Bu sözlük benim için en kıymetli sözlüklerden biridir. Bir kelimenin üçlü kökünün bulunduğu maddeyi bulup o maddedeki tüm kelimelerin anlamsal irtibatını yakalamaya çalışmak, işte bu bana müthiş keyif veriyor. Bu söylediğimi belki pek sözlük kullanma ile ilgisi olmayan, hatta Arapça ile ilgili bir bilgisi olmayan birinin yapabilmesi, bu işin içinden çıkabilmesi çok zordur.
Ben böyle anlıyorum’muş hıh!
Hazır sözlüklerden bahsederken küçük ama önemli bir ayrıntıyı da ifade etmeliyim burada:
Hani bir kelimeyi kavramı taşıdığı anlamla hiç alakası olmayan biçimlerde kullanan tipler vardır. Ona çıkıp, kardeşim, bu kelimenin anlamı budur, bunu böyle kafana göre kullanamazsın dedirtmezler kolay kolay. Bir de “Ay ben o kelimeye o anlamı vererek konuşuyorum!” derler. Bir sıkı sözlük takipçisinin böyle bir laftan ne kadar rahatsız olabileceğini siz düşünün. Siz kelimelerin anlamı üzerine ömrünüzü ortaya koyun, bir aklı evvel çıkıp da desin ki “ben kelimeyi böyle anlıyorum!”
Ben öyle anlıyorum diyerek olmaz bu iş.
Etimoloji sözlüklerim
İsmet Zeki Eyüboğlu’nun etimoloji sözlüğü de on yıldır sık kullandığım bir sözlüktür. Akademisyen camiasında pek tutulmayan bir sözlüktür ama ben öyle akademisyenlerde sıkça görülen kolay beğenmiyormuş numarasına başvuracak ve bundan puan kazanmaya çalışacaklardan değilim. Sonuçta tanımaya çalıştığım kelimenin kökünü, anlamını bulabiliyor muyum, ona bakarım.
Eyüboğlu’nun sözlüğü kim ne dersin mesela evimdeki Hasan Eren’in sözlüğünden daha faydalıdır, daha işlevseldir. Hasan Eren Türk Dil Kurumu Başkanlığı da yapmış birisidir ama kitabı çoğunlukla kelimelerle ilgili teknik bilgi vermekten öteye geçmez fakat Eyüboğlu’nun sözlüğünde kelimelerin kökündeki anlama ulaşma çabasını görmemek mümkün değildir. Eyüboğlu sözlüğünün güzel bir tarafı da birçok kelimenin altında dünya dillerinde o kelimeye ne dendiği sıralanmış. Bu da iyi bir sözlük takipçisi için bir süre sonra dünya dilleri arasındaki benzerlikler konusunda kafasında bir kısım fikirlerin oluşmasını sağlıyor.
Ama sözlerimden “Hasan Eren’in sözlüğünden faydalanmıyor değilim” anlamı çıkmasın. Bu sözlükte de kelimenin başka sözlüklerde nasıl açıklandığına ilişkin bilgiler bulmak mümkün.
Sevan Nişanyan’ı sizler de duymuş olabilirsiniz. Taraf’taki köşesi ile dil ve etimoloji meselelerine ilgililerin artmasına vesile olmak gibi bir güzel hizmeti var. Onun internetten de ücretsiz ulaşılabilen sözlüğü de gayet işe yarıyor ama ben İsmet Zeki Eyüboğlu’nun eserini daha doyurucu buluyorum.
Garip garip sözlükler
Askeri Terimler Sözlüğü, Albay Hilmi Soyarslan (Bu sözlük bir albayın vefatından artakalanlar arasından çıktı, öyle elime geçti.)
Aydınlatma Terimleri Sözlüğü (TDK yayını), Özleştirme Kılavuzu, Çifteker Terimleri Sözlüğü (TDK yayını) Bu sözlükler Türk Dil Kurumunun 70li yıllardaki öztürkçeyi yayma çabalarının meyvesi sözlükler. Çifteker dedikleri mesela bisikletmiş. TDK’nin bu sözlük serisinde öyle sözlükler var ki, ve sözlüklerde öyle kelimeler var ki insan gülmekten kendini alamıyor ama tabii biraz kızıyorsunuz biraz da takdir etmek zorunda kalıyorsunuz. Adamlar bir devrimi yerleştirmek için neler yapmışlar neler.
Ali Püsküllüoğlu’nun Öztürkçe Sözlük’ünü de bu yapılmış işlerden biri sayabilirsiniz. Fakat yeri gelmişken bir şeyi de burada açıklayayım: Öztürkçeden konuşulurken hani makaraya başlayıp alay etmek için Otobüse oturgaçlıgötürgeç diyorlarmış, hemşireye de gökgötürükonuksalavrat denildiği alayla aktarılır.
Ben de Öztürkçe Sözlüklerde bu kelimeleri aradım fakat bulamadım. O zaman muhafazakâr çevrenin öztürkçeyi alaya almak için uydurduğu şeyler olduğunu fark ettim. Yani gerçekten bu kelimeleri uydurmuş değiller ama bunlardan da altta kalmayacak bolca kelime uydurmuşlar.
Kuş isimlerinden Kur’an Sözlüklerine...
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü de sevdiğim sözlüklerimden biri. Bizim kullandığımız bir kelimeye Kırgızlar, Kazaklar, Türkmenler, Tatarlar ne diyor, hepsini güzel güzel öğrenmek mümkün bu sözlükten.
Vakıf terimleri sözlüğü diyebileceğimiz uzun isimli bir sözlük var: Vakfa Dair Yazılan Eserlerle Vakfıye ve Benzeri Vesikalarda Geçen Istılah ve Tabirler sözlüğü. Kitabı Ali Himmet Berki hazırlamış. Ali Himmet Berki günümüz önemli şairlerinden Kamil Eşfak Berki’nin dedesi. Büyük bir alim kendisi. Amasya’nın son kadısı aynı zamanda.
Basın ve Basım Teknolojisi Sözlüğü, Postmodern Düşünceler Sözlüğü, Alternatif Düşünceler Sözlüğü
Açıklamalı Söylev Sözlüğünüz var mı? Benim var. Mesela gericilik ile ilgili Mustafa Kemal’in çeşitli konuşmalarında “irticakarane teşebbüsler” ifadesini kullandığını bu sözlükten öğrenebiliyoruz.
Güncel Ekonomik Terimler bir sözlükçe. Elektronik Eloktroteknik Bilgi İşlem Terimleri Sözlüğü diye bir sözlüğüm de var ama şimdiye kadar nerdeyse hiçe yakın derecede işim düştü bu sözlüğe.
E. Denison Ross diye bir adam kalkmış Kuş İsimlerinin Doğu Türkçesi, Mançuca ve Çince Sözlüğü diye bir kitap hazırlamış bundan yüzyıl önce. İlginç çalışmalarından tanıdığımız Emine Gürsoy Naskali Hoca da tercüme etmiş kitabı.
Türkçe Bitki Adları Sözlüğü de önemli bir çalışma. Halk Dilinde Sağlık Deyişleri Sözlüğü bence müthiş bir sözlük. Zafer Öztek’in hazırladığı bu sözlük vesilesi ile Türk zihninin birçok zenginliğini ve özelliğini fark etmek mümkün.
Divan şiiri Sözlüğü, Edebiyat Lugati, Yapma dil Baleybelen’in sözlüğü, Muhakemetül Lugateyn, Kamus-ı Türki, Okyanus Tercümesi, Eski Türk Edebiyatından Mazmunlar (Ahmet Talat Onay’ın bu eseri muhteşem bir sözlük), Kubbealtı Lugati, Tarama Sözlüğü, Köken Bilgisi Sözlüğü (Bu sonuncusu sevgili editörümüz Lütfi Arslan’ın hediyesi, ona buradan sonsuz teşekkürler ve dualar ediyorum)
Din ve İnanç Sözlüğü Şinasi Gündüz Hocanın eseri. Her türlü inanış ile ilgili aklınıza düşen her kelime var neredeyse. İktisadi Fıkıh Terimleri Sözlüğü, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Dinler Tarihi Sözlüğü, İslam’ın Temel Kavramları, Hüseyin Kerim Ece, Dört Halifeden Vecizeler ve Deyişler Sözlüğü, İbn Arabi Sözlüğü, Kaşani’nin Tasavvuf Sözlüğü, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü Süleyman Uludağ’ın, Safer Dal’a ait olanı da var: Tasavvuf Terimleri. Kitabı da Hasan Kaçan basmış. Hasan Akay’ın İslami Terimler Sözlüğü, Kur’an Kelimeleri Sözlüğü. Din Sosyolojisi Sözlüğü, Mehmet Ali Kirman, Kuran Tercemesi. Muhammed bin Hamza’nın bu 15. Yüzyıla ait eseri çok önemli bir eser. Diyeceksiniz ki bu kitabın sözlüklüğü nerede? Prof. Ahmet Topaloğlu tutmuş bu tercemeye bir sözlük hazırlamış. Eser iki cilt. Tabii Muhammed bin Hamza’nın bir özelliği var. O da şu: Bu zat tutmuş Kur’an kelimelerinin hemen hemen hepsine Türkçe karşılıklar vermeye çalışmış.
Düşünsenize, hangimizin zihninde canımız ciğerimiz herşeyimiz olan dinimizin kelimelerinin, kavramlarının Türkçesine ilişkin bir şey var?! Tamam, elbette İslam’ın kelimelerini evrensel bir şekilde kullanalım ama hiç mi bilmeyelim mesela zekatın temizlemek olduğunu, duanın çağırmak olduğunu, istişarenin t(d)anışmak olduğunu..
Başka dillerin sözlükleri
Kelimelere merak saran biri farklı diller ile ilgili sözlüklere de merak sarmadan yapamaz.
Arapça, Farsça, Fransızca, Almanca, İngilizce, Latince dilleri ile ilgili her birinden bir kaç tane sözlüğüm var özellikle Almanca ile ilgili sözlüklerim de bir hayli var. Fakat İbranice sözlüğümün olmadığını itiraf etmeliyim.
Azerbaycan Türkçesi, Kırgız, Uygur, Moğolca sözlükler de istifade ettiğim sözlükler. Ama bunları Türkçe dışı olarak görmediğim için başka diller arasında saymış olmayalım. Sayamadığım sözlüklerim var daha ama onlar da bende kalsın..
Velhasılı ben aslında sadece sözlüklerim arasında yaşasam da sanki bana yeter!
Hiç Cafcaf olmadan da, dunyabizim.com olmadan da, Genç dergisi, Gerçek Hayat, Kültür Dergisi ve TYB’deki çalışmalarım olmadan da sadece sözlüklerimle yaşayabilirim. Hatta belki daha rahat yaşarım ama işte vicdan beni bırakmıyor kendi keyfimce davranmaya!
Selam ile, dua ile! Selamın da duanın da bütün anlamları ile selam ve dua!